İrtibatı Koparmayalım!
sudan cevap deyimi
Üstünkörü, tutar yanı olmayan, baştan savma cevap.?Ne sordumsa sudan cevaplar aldım.?
- arada kan bulaşığı olmak
- yüzüne bir daha bakmamak
- akılları durdurmak
- dara dar
- tepe tepe kullanmak
- ağır kanlı
- arada kan bağı olmak
- vıcık vıcık
- kalıptan kalıba girmek
- fikri şaşmak
- eli ekmek tutmak
- bin bir ayak bir ayak üstüne hepsi ayakta
- bir kalemde
- çakoz olmak
- atladı gitti genç osman
- arada kalmak
- hak getire
- çamurdan çekip çıkarmak
- gözü yollarda kalmak
- gözü açık
- arada dağlar kadar fark olmak
- gözleri kamaşmak
- gelinlik etmek
- dünya nimeti
- ekmeğine yağ sürmek
- fırsat gözlemek
- fitil fitil burnundan gelmek
- arada çıkarmak
- eski defterleri yoklamak
- çapanoğlu çıkmak
- dört ayak olmak
- arada bir
- tadı tuzu kalmamak
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
Çok daralmak, sıkılmak, can sıkıntısı duymak, ruhen boşlukta olmak.?Otobüste beni bir sıkıntı bastı, dokunsalar patlayacaktım hani!?
Konuşurken asıl üzerinde durmak istediği meseleye üstü kapalı değinmek, bu konunun üzerinde konuşulmasını sağlamak.?Söylesene açıkça, sözü nereye getirmek istiyorsun??
daha önce davranmak gerekirdi, artık yapılacak iş kalmadı, işin tavı geçti anlamında kullanılır.
(1) para sıkıntısı içinde bulunmak, paraca eli darlaşmak, paraca sıkıntıya düşmek. (2) herhangi bir yönden zor duruma düşmek, örnek: Darda kaldığımda dostlarım vardır, kurtarırlar beni.
çabuk tükenir olmak, beklenen işi görmeye yetmemek, örnek: Buğdayın beti bereketi kalmadı, yıl ortasında bitiverdi.
çok duygulandırıcı bir olay, durum nedeniyle gözlerinden yaş gelmek, çok duygulanmak.
"Araları bozulmak, bozuşmak" anlamında tehdit olarak kullanılır.
Hareketlerini düzeltmezsen külâhları değişiriz, ona göre!
Bektaşinin birisi züğürt kalmış. Hem yaz ayı hem hava çok sıcak. Orada burada gezmekten yorgun düşmüş, aç bi aç dolaşmaktan halsiz kalmış. Tam cami yanından geçerken öğle ezanı okunmaya başlamış. Cami avlusuna girip şadırvandan suyunu içmiş. Abdest alanları görünce de "Bari ben de abdest alayım. sonra da cemaatle birlikte namaz kılar, çıkışta da mendil açarım" diye düşünmüş.
O sırada bir Rum bakkal, şadırvanda terazisinin kefelerini yıkamaktaymış. O da bunaldığı için, külahını çıkarıp yanına koymuş. Bektaşî, abdest aldıktan sonra kendi külahı yerine Rum bakkalın külahını alıp başına geçirmiş. Namaz sırasında bütün cemaat, başında Rum külahıyla namaza gelen bizim Bektaşiye bakıp durmuş.
Namazdan sonra Bektaşî herkesten önce camiden çıkıp kapı önüne mendil açmış. Cemaattekiler "Bakın şu Ruma, Müslüman olmuş, hem de güzel güzel namazını kıldı." diyip keselerinde ne var ne yok Bektaşînin mendiline dökmüşler. Bu durum Bektaşînin çok hoşuna gitse de pek bi anlam verememiş. Tam mendiline sığmayan paraları külahına doldurmak için başındaki külahı çıkarınca bir de ne görsün, Külah onun külah değil. Kendi kendine "Durum şimdi anlaşıldı. Cemaat beni Rumdan dönme Müslüman zannetti. Mangırlar bu yüzden geldi, Demek ki bazen külahları değişmek gerekiyormuş" demiş.
(1) susmak. (2) korku, coşku, sevinç gibi bir nedenle konuşamaz olmak, dili tutulmak.
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.